YÖNETSEL DÜŞÜNCE TARİHİ - 5
Yirminci yüzyılın son çeyreğinden itibaren etkisini hissettiren küreselleşme, uluslararası rekabet, ulusal sınırların anlamını yitirmesi, haberleşme, 113 bilgi işleme teknolojisindeki gelişmeler ve insana verilen değerin artması gibi toplumsal değişmelere bağlı olarak yönetim ve organizasyon kavramı daha geniş bir şekilde ele alınmış ve bu konuda yeni görüşler ileri sürülmüştür. Dünyada meydana gelen her türlü gelişmeye hızlı tepki veren ve çözümünü geliştiren yönetim bilimi, özellikle teknolojinin getirdiği kaçınılmaz değişim rüzgârı ile birlikte modern sonrası yönetim teorileri olarak isimlendirilen yeni yönetim düşüncelerinin ortaya çıkarmasına imkân sağlamıştır (Bakan, 2011).
Günümüzde çevresel belirsizlikler ve değişmeler, planlı ve programlı hareket etmeyi oldukça zorlaştırmıştır. Yöneticilerin gelecekteki olayları önceden planlayabileceği ve kontrol altına alabileceği düşüncesi geçerliliğini yitirmiştir. Bunun yerine müşterilere, rakiplere ve çevreyle ilişkilere çok önem veren ve bunun planlamasını yapan akılcı, uyumlu bir yönetim düşüncesi ön plana çıkmıştır.
Yeni yönetsel düşünce yapısına göre özellikle müşteriye yakın olan birimlere ağırlık verme, çalışanları güçlendirme (empowerment), takım çalışmalarına önem verme, öğrenen organizasyon tarzına, sürekli iyileşmeye ve gelişmeye dayanan daha yaratıcı, daha yenilikçi yüz yüze iletişimin önem kazandığı yönetim biçimleri öne çıkmıştır (Eren, 2012).
Örgütlerde yaşanan bu değişimler yeni yönetim biçimlerinde; geçici istihdama (temporary employment), hibrid-melez (hybrid organization) organizasyon yapılarına, ortak girişimlere (joint ventures), şebeke organizasyonlarına (network organization), küçülmeye (downsizing), yalın organizasyona (lean organization), yığışım organizasyona (cluster organization), kendi kendini yöneten çalışma gruplarına (self-managed working groups), sanal organizasyona (virtual organization), öğrenen organizasyona, dış kaynaklardan yararlanmaya (outsourcing), çekirdek yetenek yaklaşımına (core competence) ve toplam kalite yönetimine (total quality management) doğru değişimler yaşanmasına neden olmuştur (Koçel, 2010).
1. Yalın Yönetim
Farklı ekonomik sektörlerdeki işletmeler son yirmi yılda Yalın Yönetim yaklaşımını kabul etmişlerdir ve çoğu sektörde bu durum, işletme sonuçlarını ve işletmenin rekabet gücünü artırmak adına güçlü bir girişim olmuştur (Martínez-Jurado ve Moyano-Fuentes, 2014: 134).
Yalın kelime anlamı olarak Türk Dil Kurumu (TDK, 2017) tarafından “Gösterişsiz, süssüz, sade” şeklinde ifade edilmektedir. Ayrıca, temel amaca yönelik, zorunlu olmadıkça ek faaliyette bulunmayan ve asıl işleve Yalın Yönetim Yaklaşımı yönelik demek olan yalın kavramı, yaklaşım olarak ise, faaliyetlere yönelirken bu faaliyetlerle ilgili gereksiz tüm hareket ve düşüncelerden kaçınmayı, doğrudan asıl faaliyete yönelmeyi ve bu faaliyeti en kısa zamanda başarabilmeyi ön plana çıkarmaktadır (Özkol, 2004: 121).
Yalın ve yalın üretim kavramları, yıllardır gelişmekte olan küresek rekabette adından sıkça bahsettirmektedir. İlk olarak Japon otomobil işletmesi olan Toyota’dan köklerini almıştır. 2. Dünya Savaşından sonra ortaya çıkan zorlukların üstesinden gelebilmek için Taiichi Ohno tarafından Toyota Üretim Sistemi (Toyota Production System) geliştirilmiştir. TPS, ekonomik krizlerden daha az zararla çıkmak için minimum kaynak miktarı kullanımını gerektirmekteydi. Malzeme, para ve insan kaynaklarının kıtlığından dolayı TPS, ilk olarak mağazanın kaynak israfının azaltılmasında kullanıldı. Olumsuz ekonomik koşullar boyunca, Toyota üretim sisteminin verimliliği ve etkililiği sayesinde ayakta kaldı ve zenginleşti. Sonuç olarak, Toyota için bir engel olan kaynak kıtlığı onun dünya çapında bir üretici olmasına imkân vermiştir (Behrouzi ve Wong, 2011: 389).
1950’li yıllarda Eiji Toyoda ve Taiichi Ohno tarafından geliştirilen üretim tekniklerinin bir bütün olarak “yalın üretim” kavramıyla tanımlanması, ilk kez Harward Üniversitesi araştırmacılarından John Krafcick tarafından yapılmıştır. Krafcick, Toyota Motor İşletmesi’nde oluşturulan yeni üretim organizasyonunun özünü ifade etmek amacıyla bu kavramı geliştirmiştir. Krafcick’in yalın üretim terimini kullanmasının nedeni, yeni sistemin Fordist üretime göre her şeyi daha az talep etmesinden kaynaklanmaktadır (Türkan, 2010: 29).
Zamanla diğer Japon şirketlerine yayılan bu yeni yaklaşım Japon şirketlerini Batılı şirketlerden daha başarılı bir konuma getirmiştir. Japon şirketleri uzun yıllar bu başarının nedenini gizleyebilmişlerdir. İlk kez 1991 yılında Womack ve Jones “Dünyayı Değiştiren Makine” adıyla yayınladıkları kitapla Toyota Üretim Sistemini tüm Dünya’ya tanıtmıştır (Balcı, 2011: 40).
Yalın üretim, işgücü süreçleri, işgücü piyasaları, ürünler ve tüketim modelleri bakımından oldukça iyi bir esnekliğe dayanan, tamamen yeni üretim alanlarının, finansal ve ticari hizmetler sunmanın yeni yollarının ortaya çıkması, yeni pazarlar ve her şeyden önce ticari, teknolojik ve organizasyonel yeniliklerin yoğunlaşması ile karakterize olan Fordist üretim sistemi gibi (Gertler, 1988: 421), tipik özellikleri otomobil sektöründe görülebilen, ancak diğer sektörlerdeki farklı özelliklere bağlı olarak içinde barındırdığı her faktörün genelleştirilemeyeceği bir üretim Yasin ÇİLHOROZ – İlknur ARSLAN sistemidir.
Yalın yönetim ise, Taylorizm’de olduğu gibi, böyle bir genelleme yapılmasına imkan tanıyan, belirli bir ürüne ya da teknik donanıma bağlı kalmaksızın, hem mal hem de hizmet sektöründe uygulanabilen bütünsel bir yaklaşımı ifade etmekte ve temeline yalın üretimi almaktadır. Dolayısıyla yalın yönetimden kastedilen şey, müşterilerin istediği kalite ve standartlara daha çabuk ve yeterli cevap verebilmek için organizasyon yapısının basitleştirilmesi, gereksiz ve işletme için katma değeri olmayan işlemlerin ortadan kaldırılması ve işi yapan ile karar verenin mümkün olduğunca birbirine yaklaştırılmasıdır (Atsan, 1998, 53-54).
"Toyota Üretim Sistemi", "Toyota Yönetim Sistemi", "Yalın Üretim" veya "Yalın Yönetim" adlarıyla karşımıza çıkan yönetim sistemi, üretim ve operasyon yönetimindeki kökleri nedeniyle yaygın olarak "Yalın Üretim" olarak kullanılır. Bununla birlikte, bu ifade aslında dar bir odağı ifade etmekte ve artık yanlış algılanabilmektedır. Çünkü yalın ilkeler ve uygulamalar herhangi bir kuruluşa da uygulanabilir. Bu açıdan, Toyota Motor Corporation'ın dışında da uygulanan bu yönetim sistemi için en uygun ve doğru ifade "Yalın Yönetim"dir (Emiliani, 2006: 167).
Yalın yönetim yaklaşımı, müşteri değerini arttırarak ya da katma değer yaratmayan faaliyetleri (muda), süreç çeşitliliğini (mura) ve kötü çalışma koşullarını (muri) azaltarak süreçleri sürekli iyileştirme felsefesine dayanan bir yönetim pratiği olarak da tanımlanabilmektedir (Radnor ve diğerleri, 2012: 365).
2. Toplam Kalite Yöntemi
Toplam Kalite Yönetimi ya da kısaca TKY olarak bilinen yöntem, müşteri ihtiyaçlarını yerine getirebilmek için kullanılan insan, iş, ürün ve/veya hizmet kalitelerinin sistematik bir yaklaşım ile tüm çalışanların katkıları ile sağlanmasıdır. Bu yönetim şeklinde uygulanan her süreçte tüm çalışanların fikir ve hedefleri kullanılmakta ve tüm çalışanlar kaliteye dahil edilmektedir.
TKY (Total Quality Management), ilk olarak Henry Ford tarafından kullanılmış ve 1926 yılında yayımladığı My Life and Work (Hayatım ve İşim) adlı kitabında yeni bir yönetim biçimi olarak tanımlanmıştır. Ancak o sıralarda rağbet görmeyen bu yönetim biçimi, Japonlar tarafından benimsenmeye başlamıştır.
TKY’nin tam anlamıyla 1950 yıllarında Japonlar tarafından uygulandığı söylenebilir. Japon yöneticiler kaliteyi bütün iş birimlerine yaymış ve her kademedeki işgöreni bu konuda eğiterek bilinçlenmeyi sağlamıştır. Bu yöntem ile kalitesizliğiyle ünlenen Japon ürünleri 5 yıl içerisinde bütün dünya pazarını ele geçirmeyi başarmıştır.
TKY bir yönetim sistemidir. Bu sistem uygulanan her işletmede farklı yöntemlerle ele alınmaktadır, farklı kuruluşların değişim gerekçeleri ve elde etmek istediği sonuçlar farklı olduğundan TKY’nin kapsamı, uygulanacak yöntemler ve ayrılacak kaynaklar da farklılık göstermektedir. Önemli olan ürün ve/veya hizmetin iyi tanımlanmış süreç ve süreç ilişkileri ile sürekli geliştirilmesidir. TKY için müşteri memnuniyeti kardan önce gelmektedir, bu yöntemde insan, süreç, müşteri ve sürekli geliştirme 4 temel unsurdur ve birbirleri ile sürekli bir ilişki halindedirler. TKY yalnız alt sistemleri, yalınlaştırılmış süreçleri veya fonksiyonel departmanları değil, sistemin tamamını yönetme kaygısını taşır.
Süreçlerin, ürünlerin ve hizmetlerin sürekli iyileştirilmesi yoluyla;
Müşteri memnuniyeti ve çalışanların bağlılığını sağlayan bir yönetim felsefesidir.
Sürdürülebilir mükemmellik sağlayan bir yönetim tarzıdır. -sürekli iyileştirme hedeflenir.
Ürünler ve süreçler dikkate alınır.
Müşteri ve tedarikçinin katılımı sağlanır.
Ekip ve takım çalışması yapılır.
Tüm çalışanlara sorumluluk verilir.
TKY’ nin uygulamasında, üst yönetimin liderliği, tüm çalışanların katılımı ve uzun dönemli, sistematik bir değişim programı gereklidir.
Yönetimin katılımı, iletişim, sürekli gelişme, eğitim, ekip çalışması, süreç iyileştirme, toplam kalite yönetiminin başarısı için gerekli kilometre taşlarıdır.
Toplam kalite yönetiminin hedefi düşük maliyetle kaliteyi üretmektir.
Toplam kalite yönetiminde başarı için gerekli olan temel faktörler: Toplam kalitede Planlama, Uygulama, Kontrol, Önlem alma döngüsü vardır. Buna PUKO döngüsü de denir.
Toplam kalite bir süreci: Toplam kalitenin hammaddeden başlayan yan sanayii, tüm çalışanları dağıtım örgütünü, bayileri ve müşterileri kapsayan ve satış sonrası hizmetleri de içerisine alan bir süreç olduğu sürekli göz önünde bulundurulmalıdır.
Yüksek lisans ders ödevinden alıntıdır.
Comments